Dönüş


Tam 5 yıl oldu kürkçü dükkanını yakalı, tilki yeniden dönmesin diye alıp başımı terk ettim bir şehri.
Başarabildim mi ?
-Kısmen

karış karış her sokağını gezdiğim
vadilerindeki dağa taşa bakıp
hayali manzaramda sular döküp denize çevirdiğim
sevgiliye bakarmış gibi uzandığım şehir.
sana sadece ara ara kavuşmak güzel bilirim.

Çocukluğundan beri aynı evde yaşayıp ayrılanlar bilirler ki tekrar döndüklerinde o eve çok şey değişir. Başta SEN değişirsin. Sana karşı bakışlar değişir. Sanki yıllardır o mahallenin yanak sıkılan çocuğu değilmişsin gibi artık kimse sana 'Aman ne kadar da büyümüş' demez. Bahçesine topunu kaçırdığın amca çoktan ölmüş, koşa koşa ekmek almaya gittiğin bakkalın yerini o koca sistemin parçası bir süpermarket almıştır. Ev bile değişir mobilyası, boyası, sıvası, badanası...
Uzandığında yataktan izlediğin tavanı dahi tanıyamaz olursun sanki gecelerce her noktasını ezberlememişsin gibi. Odanda ağladığın köşe kurak çöl misali. Bir damla yaş akmamış gibi vurur yüzüne birbirine dolanan hayallerini. Eskiden akşam ezanından sonra koşarak gidip yüzünün kızarmasıyla burun buruna geldiğin o kapıya şimdi saat kaç olursa olsun annem açsın da doya doya sarılsam dersin.
Özlemek senin boynunun borcu değilmiş gibi sitem edersin sürekli uzaklıklardan.

Ben buraya her geldiğimde oyuncağı elinden alınmış küçük bir çocuk gibi bakıyorum pencereden.
Kumdan, tuzdan ya da tozdan gözlerim yanmış gibi.
Saksıları sularken en çok annemi özlüyorum hala.
Bir de ellerim usul usul toprağa değerken o 15-16 yaşlarımı...
'Nerede o başı dağlı, aşkı Leyla? Dibe içimin en dibine yatırdığım, uyuttuğum kartal kanatlı?
Kışın soğuktan buz tutmuş o balkonda buzu suya çevirip bakmayı öğrendim.
Bir şehri huzurdan hüzne dönüştürmeyi.

Yine karamsarlık...
Hayır efendim ben sadece biraz anıları abartıyorum o kadar.
Yoksa güzeldir, gelseniz çok da seversiniz eminim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yağmur metaforu

KÖRYARGI

gece düşleri