Hiçbir şehirde barınamayacağınızı düşündünüz mü hiç?

















Mesafeleri sevmeyi öğreneli epey zaman olmuştu.

Sen ne olursan kim olursan ol illa ki uzaklarda bir özlediğin ya da özleyenin olacaktı.
Ve eğer sen mesafeleri sevmezsen mesafeler seni en derininden yaralar, olmadık yerlerinden kanatırdı.

Uzaklaşmak gerektiğini anladığında mesafeleri göze almak her yiğidin harcı olabilir mi ?
Böylesi bir zamanda uzaklaşmanın şart olduğunu anlamakta hiç zorlanmadım.

Yaşadığım hayat istediğim hayat değildi.
Ve biliyordum istediğim hayatı burada yaşayamazdım.
Burada insanlar tek renkti ve yeşil kokmazdı.
Sanki burada deniz yoktu burada insanlar suya dokunamaz, ışığa bakamazdı.
Burası karanlıktı, siyahtı.

Tüm renkleri görebilmek adına gittiğim her yerden bir gökkuşağı aldım.
Ama sonra elleri boyalı çocuklar gördüm aç çocuklar ve dahası öldürülen ve ölümü sessiz çocuklar gördüm.
Ölümden beter edilen çocuklara yaptıkları şeyleri meşrulaştıran demirhindi adamlar…
Umut dedim hiç de fakirin ekmeği değil.
Umut artık kimsenin değil.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yağmur metaforu

KÖRYARGI

gece düşleri