Anlamsızız


Varoluş çabalarının birer kurbanı olan her birey, tutunabilmek adına kaybolduğu boşluğu nasıl da dolduruyor değil mi ?


 Tek tipleşiyoruz... Kalıplarımız var, inançlarımız, kendimizi ait hissettiğimiz o yargılar ve kitleler toplumu. Bir yerden anlam arayışına girdikçe anlamsızlaşıyoruz. Ben çok güzelimciler, en iyi ben bilirimciler, kendini sürekli aklayanlar, aklamak zorunda olanlar, aklanamayanlar... Kara evrenin ahenk taşı 'ben' değilim. Kişisel gelişimle gelişemeyen kişi değersiz, o abartılı övgülerle idealleşen kişi değerli değil mi ? Aman size bi'şey olmasın!a

 O popüler tüm mekanlarda aranılan gözdelerini kalıba sokup, eleştirip kendini muhalif hissedenlerimiz de o kalıbın diğer yüzü olduğunu nasıl da göremiyor. Göremiyoruz, tıkanıyoruz. Tıkandıkça azalıyor azaldıkça çoğalıyoruz. Çoğunluğa erişmek için yalnızlaşıyoruz. Farklılaşmak da bir anlam ne de olsa. Evet şu koca evrende 'yalnızız'. Tüm o aile bağlarından kopup gelmiş, biricikleşmiş lider ruhumuz, gözleri kör elleri bağlı iken narsizme kurban gibi. Her yerde ve herşeyde hak iddia etmezsek incilerimiz dökülür.

Öfkeme yenik düştüğüm anda dilimden dökülenler de bu nefret söylemlerinin bize yaptırımı değilmiş gibi eleştirinin asıl odağının kişisi oldum.

Daha güzel bir yaşam için iyi olmaya çabalamadan ölmeyin!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

yağmur metaforu

KÖRYARGI

gece düşleri